Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Libya Temsilcisi Murtaza Karanfil, Türkiye ile Libya arasındaki siyasi ve ekonomik ilişkiler, Libya’nın geleceği ve Türkiye’nin bölge üzerinde oynadığı aktif rol konusunda değerlendirmelerde bulundu
MÜSİAD Libya Telsilcisi Murtaza Karanfil, Türkiye ile Libya arasındaki siyasi ve ekonomik ilişkiler, Libya’nın geleceği ve Türkiye’nin bölge üzerinde oynadığı aktif rol konusunda değerlendirmelerde bulundu
Libya Avrupa’ya En Çok Enerji Tedarik Eden 3. Ülke
Türkiye ile Libya arasındaki mevcut ticaret hacmi ve potansiyeli hakkında bilgi veren Karanfil, Türkiye’nin Libya’ya 2018 yılında 1.5 milyar dolar ihracat gerçekleştirdiğini, 2019 yılı itibariyle bu rakamın, yüzde 29’luk bir artışla 2 milyar dolarlık bir seviyeye çıktığını kaydetti. Karanfil, “2000’li yılların başında Libya’ya yönelik 96 milyon Dolarlık ihracat hacmine sahiptik. Kaddafi rejiminin yıkıldığı 2011 ile 2014 yılları arasında Libya’da büyük bir istikrar yakalandı. Buna bağlı olarak 2013 yılında Libya ile 2.7 milyar dolarlık bir ihracat yakalama başarısı gösterdik. Ancak Darbeci Hafter’in Libya’ya gelmesiyle bu rakam, istikrarın da bozulmasına paralel olarak azalmaya başladı. Hafter’in özellikle Sirte’den Bingazi’ye kadar olan ve petrol hilali olarak bilinen bölgede hâkimiyetini artırması, kartopu etkisi oluşturarak kurun yükselmesine ve ekonominin çökmesine neden oldu. Libya 6 milyonluk nüfusa sahip bir ülke olmasına rağmen; 2010 öncesinde yaklaşık 90 milyar dolarlık bir petrol gelirine ulaşmıştı. Rusya ve Norveç’in ardından Avrupa’ya en çok enerji tedarik eden 3.ülke konumundaydı. 2016-2019 yılları arasında kendilerine Petrol Tesisi Muhafızları adı veren bir grup tarafından yaklaşık 100 milyar dolar zararı uğratıldı.” dedi.
19 Milyar Dolarlık Proje Gerçekleştirilemedi
Türkiye’nin Libya ekonomisindeki payının şu an yüzde 13 seviyelerinde olduğunu kaydeden Karanfil, Libya’da istikrarın artırılmasıyla bu rakamın yüzde 30 seviyelerine çok rahat çıkartılabileceğini belirtti. Karanfil, “2011 yılı öncesinde Türk müteahhit firmaları Libya’da yaklaşık 29 milyar dolarlık bir anlaşmaya imza attı. Devrim patlak vermeden önce, 10 milyar dolarlık proje tamamlanmıştı. Ancak devrim ateşinin yanmasıyla 19 milyar dolarlık proje rafa kaldırılmak zorunda bırakıldı.” diye konuştu.
Türk firmaların Libya’daki iç karışıklıktan dolayı inşaat sektörünün haricinde de zarara uğradığına dikkat çeken Karanfil, “ Buna ilave olarak, tamamlanmış kısımlardan doğan hak ediş alacakları 1 milyar dolar, teminat tutarı 1,7 milyar dolar, makine, ekipman gibi envanter ile diğer zararlar toplamı ise yaklaşık 1,3 milyar Dolar. Firmalar halen teminat mektupları için yılda 50 milyon Dolar komisyon ödemeye devam ediyor. Bu önemli bir sorun ve yeniden inşa sürecinde hükümet nezdinde yapılacak görüşmelerle bunun çözülmesi gerektiğine inanıyoruz.” ifadelerini kullandı.
“Libya İle Kaldığımız Yerden İşleri Devir Alıp Çok Daha İyi Noktalara Taşıyacağımıza İnanıyoruz”
Bu sorunların çözümü noktasında Ticaret Bakanlığı öncülüğünde çalışmaların halen daha devam ettiğini kaydeden Karanfil, “ Bildiğiniz üzere 2019’un başında “Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti Ve Libya Devleti Ulusal Mutabakat Hükümeti Arasındaki Mutabakat Zaptı (MOU)” konulu bir toplantı düzenlendi. Ticaret Bakanı Sayın Ruhsar Pekcan ve Libya Devleti Ulusal Mutabakat Hükümeti Planlama Bakanı Dr. Taher Jehaimi başkanlığındaki toplantıya, Türkiye Müteahhitler Birliği, Türkiye Bankalar Birliği, Libya’da İş Yapan Müteahhitler Derneği ve ilgili diğer kurumlar hazır bulundu.
Ticaret Bakanlığı öncülüğünde yürütülen bu süreci, bizler de yakinen takip ediyoruz, destekliyoruz, düşünce ve önerilerimizi ifade ediyoruz. İki ülke arasındaki ekonomik ve yatırım ilişkilerini geliştirmek, iş birliği, istişare ve iletişimi güçlendirmek, Libya kalkınma projelerini desteklemek, Türk müteahhitlik, mühendislik ve müşavirlik şirketlerinin Libya’da üstlendiği projelerden kaynaklanan sorunlara çözüm bulmak üzerine her iki taraf da çalışmalar sürdürmekte. İki ülke arasında ilgili bakanlıklar düzeyinde imzalanacak bir mutabakat ile önümüzdeki süreçte müteahhitlik tarafındaki ticari sorunlarda çözüm noktasında ciddi bir yol kat edilmesini bekliyoruz. Mutabakatın kısa sürede imzalanmasını umuyoruz. Eski alacak verecek konuları çözüme kavuşur kavuşmaz, Libya ile kaldığımız yerden işleri devir alıp çok daha iyi noktalara taşıyacağımıza inanıyoruz. Zaten Libya’nın da bu konuda kaybedecek zamanı olmadığına Libya halkının inancı ve beklentisi var.” şeklinde konuştu.
Afrika’nın Anahtarı Libya
Açıklamasında Libya’nın Afrika’ya açılan kapı olduğunu vurgulayan Karanfil, “Türkiye son yıllarda Afrika’ya dönük önemli bir açılım yaptı. Libya bu bağlamda kilit öneme sahip. Libya ile yalnızca 3 günlük deniz yolu mesafesi uzaklığımız var. Bu, Libya’ya ulaşan ürünlerin, Libya’da istikrarın tesisi halinde, karayoluyla 3-4 gün içinde Orta Afrika’ya ulaşması anlamına geliyor. Bu da Orta Afrika’nın hatta Afrika’nın tamamında, Libya üzerinden tedarikçi ülke konumuna girebilmemize olanak sağlayacak. Yani Libya’yla 3 günlük bir deniz mesafesi sonunda, 1 hafta içinde Afrika’da istediğimiz yere kolay bir şekilde ürün yetiştirebiliriz. Bu da ihracatta müthiş bir potansiyel demektir. Pandemi sürecinin ticaret üzerinde çok büyük etkisi oldu. Önümüzdeki 2 yılın bu şekilde istikrarsız geçeceğini tahmin ediyoruz. Bu nedenle tüketici ülkelerin kendilerine yakın olan ülkeleri seçeceğini düşünüyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.
Libya Halkında Türkiye’ye Yönelik Ciddi Bir Teveccüh Oluşmuş Durumda
Türkiye’nin Libya’da devrimin başladığı ilk günlerden itibaren demokrasiden ve insan haklarından yana tavır aldığını ifade eden Karanfil şu ifadeleri kullandı:
”Devletimiz darbeci Hafter’e karşılık Birleşmiş Milletler’in tanıdığı Ulusal Mutabakat Hükümeti’nin yanında yer aldı. Bu konuda küresel güçlerin, Ulusal Mutabakat Hükümetine desteği sadece kağıt üzerinde kaldı. Türkiye’nin siyasi ve askeri desteği ile Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti, Hafter güçleri karşısında büyük bir ilerleme kaydetti. Şu an Libya’da “Türkiye bizi kurtardı” algısı oluşmuş durumda. Libya halkı Türkiye hakkında gerçekten büyük bir minnet içinde. Libya müftüsünün 20 gün önce yayınladığı bir fetva var: Libya’da bütün devlet yetkililerine ve tüccarlara ithal edeceğiniz ürünler Türkiye’de mevcutsa, yurt dışına göndereceğiniz her kuruşun, mümkünse Türkiye’ye gönderilmesi, Türkiye’de ticaret yapılmasına dair. Bu teveccühün, Türkiye lehine çevrilerek ticari anlamda adımlar atılması gerektiğini düşünüyoruz. Nitekim bu konuda, geçtiğimiz günlerde Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti Başkanı Fayez Al Sarraj da Cumhurbaşkanımızla bir araya gelerek görüşmelerde bulundu. Pandemi ortamını da göz önüne aldığımızda, önümüzdeki 2 yıl petrol gelirlerinin düşeceğini ve bazı ülkelerin vergisel gelirlere yönelebileceğini ifade edebiliriz. Onun için bizim Libya ile güvenlik anlamında, deniz yetki sahası anlamında iş birliği yaptığımız gibi ürünlerin serbest dolaşımı konusunda da iş birliği yapmamız gerektiğini düşünüyorum. Belki ortak sanayi tesisleri kurarak ortak üretimler yapabiliriz. Özellikle lojistiği, üretim maliyetleri enerji olan kalemleri; Libya’da ortak projelerle “kazan-kazan” anlayışıyla gerçekleştirebiliriz.”
Murtaza Karanfil Kimdir:
Murtaza Karanfil, 1987 yılında faaliyete başlayan Karanfil Grubu’nun kurucusu ve aynı zamanda Yönetim Kurulu Başkanı’dır.
MÜSİAD Libya Ülke Temsilcisi ve Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Türkiye-Libya İş Konsey Başkanlığı görevlerini başarıyla yürütmektedir.
Orta Doğu’nun yanısıra özellikle Libya'daki iş ortaklıklarına ağırlık veren Murtaza Karanfil, 2011 yılında Türkiye ile Libya arasındaki sürdürülebilir bölgesel kalkınmayı artırmak, bilgi ve iş olanakları değişimini sağlamak amacıyla Türkiye ve Libyalı İş Adamları Birliği’ni (TULİB) kurmuştur.