Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) ile ülkemizin savunma sanayiinde önemli bir paydaşı olan Roketsan arasında Tedarikçi Günleri Etkinliği, MÜSİAD Genel Merkezi’nde gerçekleşti.
MÜSİAD’ın farklı sektörlerdeki önemli imalatçı üyeleriyle Roketsan yöneticilerinin görüşme fırsatı bulduğu etkinliğe Roketsan Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Faruk Yiğit, MÜSİAD Genel Başkanı Mahmut Asmalı, MÜSİAD Savunma Sanayii Sektör Kurulu Başkanı Fatih Altunbaş, bürokratlar ve MÜSİAD üyeleri katılım sağladı. Açılış konuşmalarıyla başlayan etkinlik Roketsan satın alma yöneticilerinin ve MÜSİAD üyelerinin tedarik konusunda B2B görüşmeleriyle devam etti.
Savunma sanayi sektöründeki etkileşimi güçlendirmek ve paydaşlığı artırmak için düzenlenen etkinlikte MÜSİAD Genel Başkanı Mahmut Asmalı uluslararası alanda etkin ve söz sahibi bir Türkiye için savunma sanayiinin önemini vurgulayarak güçlü diplomasinin bu yollardan geçtiğini söyledi.
Konuşmasında Asmalı, Gazze’de İsrail tarafından yapılan soykırım ve katliama da değinerek, “En modern silahları kullanarak binlerce ton bombayı Gazzeli, Filistinli masumlar üzerine atarak barbarca bir soykırım gerçekleştiren İsrail’i ve bu zulmü himaye eden, destekleyen, sessiz kalan küresel odakları lanetliyorum” diye konuştu.
“Köklü bir diplomasi geleneğimiz var”
MÜSİAD Genel Başkanı Mahmut Asmalı, Türkiye’nin diplomasideki geleneğine vurgu yaparak Türkiye’nin diplomatik kanalları çok yerinde kullanan bir ülke olduğunu ve geleneğimizdeki diplomasi kültürünün başlangıcını, Osmanlı’nın kuruluş dönemlerine kadar götürebileceğimizi ifade etti.
Asmalı sözlerini şöyle sürdürdü:
“Güçlü diplomasinin bir başka unsuru ise savunma sanayisinin güçlü olmasıdır. Uluslararası alanda sorunların çözümünde etkin rol almak ve küresel alanda söz sahibi bir devlet olabilmek, ancak güçlü bir savunma sanayiine sahip olmaktan geçer.
Özellikle mevcut küresel şartlarda oyun kurmak için askeri ve teknolojik kapasitenizin çok güçlü olması şarttır. Ancak bu kapasitelere çarpan etkisi yapan güç unsuru ise insan kaynağı ve beşerî sermayedir. Bu anlamda, savunma sanayimizin gelişmesiyle eş zamanlı olarak beşerî sermayemizi geliştirecek yatırımlar yapmalı ve genç nesilleri yetiştirmek için özel projeler yapmalıyız.
İlk bakışta, savunma sanayiinin geliştirilmesindeki temel amacın yalnızca askeri güvenlik olduğu zannedilebilir. Fakat, sanayileşme sürecinin ekonomi üzerindeki etkisi oldukça büyüktür. Zira savunma sanayii, ülke ekonomisi içinde yer alan diğer sektörlerle çok güçlü bağlantıları olan bir sektördür. Savunma sanayii; hem imalat sanayiindeki ara ve yatırım malları sanayilerinin kaynağına imkân sağlar, hem de yeni sanayi kollarının doğmasına ve gelişmesine olanak tanır. Savunma sanayiinin birçok sektörü birden etkilemesi, özellikle son yıllardaki kalkınma hedefimizde de çok önemli bir yerde durmaktadır. Bildiğiniz gibi, özellikle son 20 yılda atılan adımlar ve izlenen politikalar sayesinde; güvenlik güçlerimizin ihtiyaçları, önemli ölçüde milli teknolojiler ve yerli imkânlarla karşılanmaya başlanmıştır. Bu sayede, savunma sanayiinde yüzde 80 gibi yüksek bir yerlilik oranı yakalanmıştır.
Sayın Cumhurbaşkanımızın her fırsatta işaret ettiği “Türkiye Yüzyılı” hedefimiz doğrultusunda yol alırken, savunma sanayiinde kat ettiğimiz büyük mesafe de bunun göstergelerinden biri olacaktır.”
“Hedefimiz savunma sanayii sektörünü büyütmek”
MÜSİAD olarak hedeflerinin savunma sanayii sektörünü büyütmek ve Türkiye’yi bu alanda söz sahibi ülke konumuna getirmek olduğunu ifade eden Asmalı, insanı önceleyip; güçlü ve hazır olmalıyız dedi.
Sözlerini sürdüren Asmalı şu ifadelere yer verdi:
“Hedefimiz hem B2B görüşmeleri hem de satın alma süreçlerini geliştirme yoluyla, sektör üyelerimizle diğer sektör temsilcileri arasında stratejik iş birliklerini teşvik etmektir. Böylece, savunma sanayi sektörü ile diğer sektörler arasında iş bağlantılarını daha da güçlendirmeyi hedefliyoruz.
Bu önemli etkinliğimize katılan değerli firmalarımız arasında savunma sanayi sektörü üyelerimiz başta olmak üzere; makine imalatı, siber güvenlik, tekstil, turizm, inşaat ve diğer pek çok sektörden kıymetli üyelerimiz katılım sağladılar. Katılım sağlayan tüm firmalarımıza ve üyelerimize canı gönülden teşekkür ediyoruz.
Sözlerimin hemen başında bir hususun altını çizmek istiyorum. Savunma sanayiinin güçlü olması, caydırıcı modern silahlara sahip olmanız insanı öncelemenize mâni olmaz. Bizim cenge yani savaşa hazırlığımız hep sulh-u salah yani barışı ve adaleti tesis için olmalı.”
“El ele vererek tam bağımsız bir Türkiye hedefini başaracağımıza inancımız sonsuzdur”
Programda konuşmasını gerçekleştiren Roketsan Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Faruk Yiğit ise Roketsan’ın yerli ve millî teknolojiyi üretirken sağladığı tedarik yöntemlerinin de bu doğrultuda ilerlediğini dile getirdi.
Yiğit sözlerini şöyle sürdürdü:
“Güçlü bir savunma sanayi ve güçlü bir Roketsan, güçlü bir ekosistem ile mümkündür. Bu noktada bizimle büyüyen ve birlikte gelişen sürdürülebilir bir ekosistemin oluşturulması çok önem arz ediyor. Biz aynı yolda yürüdüğümüz, bizi destekleyen ve bizleri değerli projeleri ile ileriye taşıyan ortak paydaşlarımız olan tedarikçilerimize çok değer veriyoruz. Roketsan olarak birinci önceliğimiz yeni teknolojilerin ve inovasyonun ön planda olduğu uluslararası alanda rekabetçi ve önemlisi de milli bir savunma sanayinin tesis edilmesidir. Bu konuda sizlerle el ele vererek savunma sanayimizde tam bağımsız bir Türkiye hedefini başaracağımıza inancımız sonsuzdur.”
“MÜSİAD olarak bir köprü görevi görmekteyiz”
MÜSİAD Savunma Sanayii Sektör Kurulu Başkanı Fatih Altunbaş ise yaptığı konuşmasında MÜSİAD olarak bir köprü vazifesi gördüklerini ve üyelerini, Türkiye’nin büyük markalarıyla buluşturmayı amaçladıklarını açıkladı. Bu doğrultuda gerçekleştirilen AMAC Askerî Ataşeler Zirvesi ve ASELSAN Tedarikçi Günleri Etkinliği’ne vurgu yapan Altunbaş, farklı sektörlerden birçok firmaya savunma sanayinde iş fırsatı oluşturduklarını dile getirdi.
Altunbaş sözlerini şu şekilde sürdürdü:
“Son yıllarda savunma sanayinde firmalarımızın adını küresel arenada duymaya başladık. Bu vesile ile hepinizin bildiği üzere Uluslararası SIPRI raporuna göre sektördeki en büyük ilk 100 savunma sanayisi şirketi arasına giren ROKETSAN’ımızı tebrik ederim, inşallah ilerleyen zamanlarda listede daha fazla Türk şirketi göreceğiz. Bugün 35 yaşında olan ROKETSAN’ın kendine yetme misyonuna ulaşmasındaki en önemli aracı; güçlü bir tedarik zinciri yapısına sahip olmasıdır. MÜSİAD Savunma Sanayi Sektör Kurulu olarak, bu ve bunun gibi etkinliklerle Savunma Sanayimizin yapı taşı olan vakıf şirketleri ile ülkemizin her yerinden katılan siz değerli üyelerimiz arasında burada bir köprü görevi üstelenmekteyiz.”
B2B Görüşmeler Gerçekleşti
Program öncesi ve sonrası toplam 4 seans olmak üzere MÜSİAD Üyeleri ve Roketsan Satın Alma Yönetimi arasında B2B görüşmeleri gerçekleşti. Roketsan’ın teknoloji üretiminde yer aldığı birçok sektörün paydaşlarıyla tedarik üzerine gerçekleşen görüşmelerde iş birliği fırsatları oluşturuldu.
Roketsan & MÜSİAD Tedarikçi Günleri Etkinliği’nde ayrıca MÜSİAD üyesi iş adamları Roketsan’ın son teknoloji ürünlerini yakından inceleme fırsatı da buldu. Etkinlikte sergilenen ürünler; ATMACA Gemisavar Füzesi, Mini Akıllı Mühimmatlar MAM-C, MAM-L ve MAM-T, TRG-300 Füzesi, Kısa Menzilli Tanksavar Silahı KARAOK, Orta Menzilli Tanksavar Silah Sistemi OMTAS, Uzun Menzilli Tanksavar Füze Sistemi UMTAS ve Lazer Güdümlü Uzun Menzilli Tanksavar Füze Sistemi L-UMTAS oldu.