Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD), imza attığı ilklere bir yenisini daha ekledi. MÜSİAD Sanayi ve Teknoloji Zirvesi MUST’ın birincisi, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih KACIR ve sanayi ve teknoloji sektörlerinin öncü isimlerinin katılımıyla gerçekleşti.
Zirvede açılış konuşmalarını MÜSİAD Yönetim Kurulu Üyesi ve MUST 2023 İcra Kurulu Başkanı Dr. Abdullah ERİŞ, MÜSİAD Genel Başkanı Mahmut ASMALI ve Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih KACIR gerçekleştirdi. MUST, 2 Müzakere Oturumu ve 4 MUST Pencere Konuşmasının ardından MUST Konuşmacı Togg CEO’su Mehmet Gürcan KARAKAŞ’ın konuşmalarıyla son buldu.
BU ÇAĞ BİZİM ÇAĞIMIZ
MÜSİAD Yönetim Kurulu Üyesi ve MUST 2023 İcra Kurulu Başkanı Dr. Abdullah ERİŞ açılış konuşmasında; “Türkiye’nin farklı sanayicilerinin daha yeni ve iyi, güzel ve doğru için MÜSİAD çatısı altında bir konuşma platformunda buluşmasıdır. MUST bu yıldan başlayarak Allah’ın izniyle her yıl “İnsan için işleyen sanayi” mottosuyla sanayi ve teknoloji sektörlerimiz için yeni ve özel bir konuşma zemini olacak.” dedi.
Açılış konuşmasında Gazze’deki insanlık dramına da değinen MÜSİAD Genel Başkanı Mahmut Asmalı; “Bizler MÜSİAD olarak yerli üretime vurgu yapıyoruz. Çünkü bu sayede ülkemiz güçlenecek, hem bölgesinde hem de dünyada siyasal bir aktör olacak ve daha fazla söz sahibi olacaktır. İşte bu yüzden MUST 23’te insan için işleyen sanayi diyoruz. İşte bu yüzden MÜSİAD olarak insanlığın refahını artırmak için çalışıyoruz.” açıklamalarının ardından MÜSİAD Sanayi ve Teknoloji Manifestosunu ilan etti. Manifestonunda “Cumhuriyetimizin yeni asrına girerken hak ve yüksek ahlak olan bir üretim ve ekonomi anlayışını sahiplenmeye devam ediyoruz. Üretim, yatırım, istihdam, ihracat prensipleriyle işleyen Türkiye Ekonomi modeli ve Milli Teknoloji Hamlesi’ne; insan için işleyen sanayi ve teknolojiyle katkı sunmak; MÜSİAD olarak ortak irademizdir. Bütün varlığımızla inanıyoruz ki; bu çağ bizim çağımızdır.” ifadelerini kullandı.
TÜRKİYE’NİN ÜZERİNE BİR TÜRKİYE DAHA İLAVE ETTİK
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih KACIR, Türkiye’nin sanayi ve teknoloji vizyonunu ve yürütülen çalışmaları ve hedef çalışmalarına dair bir sunum gerçekleştirdi. Türkiye’nin odağının Milli Teknoloji Hamlesi olduğunu, bunun Türkiye’nin tam bağımsızlığı ve müreffeh Türkiye’yi tahkim ettiğini ifade etti. KACIR; “İhracatımızın lokomotifi, imalat sanayimizdir. Bugün Türkiye yıllık 255 milyar dolar ihracat yapıyorsa bunu üreticilerimize ve sanayimize borçluyuz. Bu ihracatın içinde imalat sanayinin payı 240 milyar dolardır. Son 20 yılda dünya ticaretinden payımızı 1000’de 5’ten 100’de 1’in üzerine çıkardık. Yani adeta bir Türkiye’nin üzerine bir Türkiye daha ilave ettik.” açıklamalarında bulundu.
İHA ve TOGG gibi yüksek teknoloji markalarımızın altını çizen KACIR; “Tüm dünyada tüm sektörlerin önüne akıllı sıfatını getiriyoruz. Türkiye önümüzdeki dönemde tüm akıllı sektörlerde ön plana çıkmak zorunda. Akıllı ulaşım, akıllı tarım, yüksek hızlı internet altyapıları vb. tüm sektörlerde milli marka ve inisiyatif oluşturmak zorundayız. Bu hedefte kamu ve özel sektör olarak el ele vereceğiz.” dedi.
Açılış konuşmalarının ardından MÜSİAD ve TÜBİTAK arasında Çerçeve Protokolü imzalandı. İmzaların ardından TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan MANDAL; MÜSİAD ile sadece sözde değil eylemde de bir yol haritası belirlediklerini, komisyonlarını oluşturarak bu protokolle süreçlerini icra noktasına taşıdıklarını dile getirdi.
ALİ ÜLKER: “KÜRESEL REKABETİN ÖNÜNDE DURMANIN TEK YOLU KENDİNİZİ SÜREKLİ GÜNCELLEMENİZ”
MUST 2023 kapsamında ilk MUST Pencere Konuşmasını Yıldız Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ali Ülker gerçekleştirdi. Ülker ve Yıldız Holding’in yıllar içerisindeki teknolojik gelişimine vurgu yapan Ali Ülker; “Küresel rekabetin önünde durmanın tek yolu kendinizi sürekli güncellemeniz. Dünyadaki rakiplerimiz durmuyor. Yeni teknolojik atılımlarımızla akıllı sistemleri Türk sanayisine entegre etmemiz gerekiyor. Yıldız Holding olarak küresel boyutta herkesin önüne geçmeye gayret ediyoruz.” dedi. Konuşmasının ilerleyen kısmında pandeminin de etkisiyle formal hayat esnekleştiğini, dijital dönüşüm çalışmalarıyla Yıldız Holding’in hibrit yapılanmayı şirketlerinde uygulamaya koyduğunu açıklayarak “Yapay zekâ farklı bir dünya dizayn ediyor. Yapay zekayı ve teknoloji akıllıca kullanalım. Teknolojiden değer yaratalım ama teknolojinin esiri olmayalım.” dedi.
ÜRETİMDE MODELİMİZ SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK VE VERİMLİLİK OLMALI
TVNet Ekonomi Şefi Semra Güney KARABAŞ moderatörlüğünde Yeniden Üretim ve Üretimde Rekabet Müzakere Oturumu, Tosyalı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Fuat TOSYALI ve Biosys Holding Yönetim Kurulu Başkanı Cemal ERDOĞAN’ın katılımıyla gerçekleşti.
Yeni dönem üretimin dünyadaki yansımalarına değinen TOSYALI; “Pandemi ve ardındaki süreçte tedarik zincirinin kırılmasıyla üretimde, globalleşme bakış açısı artık lokalleşmeye dönüştü. Dünyada büyüme kavramının yerini sürdürülebilirlik almalı. Türkiye’de birçok sektörde fazla kapasite var. Verimlilik ve sürdürülebilirliği, iş yapış stratejilerimizin odağına koymamız lazım. Daha fazla üretim yapmak yerine verimli ve sürdürülebilir üretim ve yatırımlar yapmamız gerekiyor. En çok ithal ettiğimiz ürünleri ve üretimde ihtiyaç duyduğumuz ürünleri kendimiz üretmeliyiz. Bunun dışında stratejik ürünler de belirlemeliyiz.” dedi.
Sözlerinin ardından, üretiminin tüm alanlarında var olan demir ve çelik üretiminin sürdürülebilir olması durumunda Türkiye’nin kalkınmasında ana taşıyıcılarından biri olacağına vurgu yapan TOSYALI ise; “İklim değişikliğiyle ortaya çıkan gıda konusu ihmal edilmemeli. Gıda ve tarıma ihmal edilmeden yatırımlar yapılması lazım. Teknoloji ve akıllı teknolojiyi kullanarak verimliliği artırmanın yollarını bulmamız lazım. Türkiye bu konularda çalışmalar yapıyor ama daha da ileriye geçmemiz lazım. Aynı şekilde yenilebilir enerjide de devletimizin ciddi yatırım ve destekleri var. Buradaki üretimimizi artırmamız gerekiyor. Verimliliği ve sürdürülebilirliği odağına alan her iş, önümüzde fırsat olarak duruyor ve bu ülkemizin bu işleri yapması gerekiyor.” ifadelerini kullandı.
Pandemi sürecinde ürettiği solunum cihazıyla hem ülkemizde hem de dünyaya soluk olan Biosys Holding’in Yönetim Kurulu Başkanı Cemal ERDOĞAN, yaptığı sunumunda dünyadaki üretim ve icraat süreçlerini değerlendirirken pandemi sürecindeki solunum cihazlarının üretimine değindi. “Dünyanın en büyük firmaları solunum cihazları üretmek için adımlar attılar. Ancak başarılı olamadılar. Peki, biz nasıl başardık? Burada en temelde bir milli ruh oluştu. Sanayi Bakanlığımız önderliğinde Arçelik, ASELSAN, BAYKAR ve Biyosys olarak bir ekip oluşturduk. 2012 yılından itibaren yürüttüğümüz Ar-Ge çalışmamızı Biosys olarak bu ekibin mühendislerine teslim ettik. 4 ayda 25.000 solum cihazını ürettik. Tüm dünya birbirlerinin sahip olduğu tıbbi malzemeye el koyarken Türkiye solum cihazlarını ihraç etti, maddi durumu kısıtlı olan ülkelere yardım yapmaya başladı.” açıklamasını yaptı.
Türkiye’nin ilerleyen süreçlerde sanayi ve teknoloji alanında rekabet edebilmesi için erken dönem yatırımlara yönelmesi gerektiğinin altını çizen ERDOĞAN; “Teknoloji her 10 yılda bir yeni fırsatlar sunuyor. Katma değeri yüksek üretim yapabilmemiz için geçmiş 10 yıllardaki trend ürünlerin üretimine yönelmek yerine, ülke olarak gelecek 10-20 yıl sonrasının teknolojide nereye doğru yöneleceğini belirleyip o alanlara yatırım yapmamız gerekiyor. Mesela 2010ların teknoloji trendi insansız hava araçları ve elektrikli araçlardı. Türkiye erken yatırımıyla küresel liderlik pozisyonunu aldı. İlerleyen 2020-2030 süreçlerinde de yatırımlarını yönlendirmeli.” dedi.
İNSANA YAPILAN YATIRIM, HAYAL EDİLEN GELECEĞE ULAŞMAKTIR
İkinci MUST Pencere Konuşmacısı Dışişleri Bakanlığı AB Başkanlığı Mali İş Birliği Proje Uygulama Genel Müdürü Bülent ÖZCAN oldu. Yeşil Dönüşüm ve Türkiye başlıklı sunumunda ÖZCAN, Türkiye’nin özellikle Avrupa başta olmak için dünya için önemli bir üretim ülkesi olduğunun altını çizerken “Avrupa Birliği fonlarında Türkiye için yeşil dönüşüm yatırımları önemli bir fırsat oluşturuyor. Potansiyelimiz çok yüksek, teknoloji ve yeşil dönüşümde Türkiye’nin tüm unsurlarını iş birliğine davet ediyorum.” açıklamalarında bulundu.
Türkiye’nin ilk sanayi robotunu geliştiren, Altınay Teknoloji Yönetim Kurulu Başkanı Hakan ALTINAY, MUST Pencere konuşmasında “büyük hayaller insan yetiştirmekle gerçek olur” mottosuyla 30 yıllık serüvenini paylaştı. Konuşmasına “Bu coğrafyada güvenli ve güçlü bir Türkiye için milli teknolojiye egemen olmalıyız. Bu davaya hizmet için varız.” sözleriyle başladı. “Bilgiyi üretebilen ve yönetebilen insan yetiştirmek esas amacımızdı. Uzun vadede geleceğe dönük vizyonlar belirleyerek hem verimli hem de insana uygun şartlarda endüstriyel hedefler belirledik. İnsan yetiştirmek, bilgiye hâkim olmaktır. Bilgi, teknolojiye egemen olmayı ve teknolojide yenilikçi, endüstriyel ürünleri üretmenizi sağlar. İnsan yetiştirseniz ne kadar zor olursa olsun her şeyi üretebilirsiniz. Türkiye’nin buna ihtiyacı var. İnsana yapılan yatırım, hayal edilen geleceğe ulaşmaktır.” diyerek konuşmasını tamamladı.
TÜRKİYE HER ŞEYİ ÜRETEBİLİR
-eBilme Kabiliyeti ve Üretim Ahlakı Müzakere Oturumu’nda moderatörlüğü EkoTürk TV’den Ali Çağatay üstlendi. TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan MANDAL, TUSAŞ Mühendislik Genel Müdür Yardımcısı Özkan ALTAY ve BMW Group Tedarik Denetim Müdürü Dr. Muammer ÖZKUL oturumda konuşmalarını gerçekleştirdi.
Yapay zekanın her şeyden önce insanın ürettiği bir araç olduğuna ve merkezinde insanın bulunduğu vakit, tehdit mi yoksa bir fırsat mı olacağını insanın belirleyebileceğine vurgu yapan MANDAL; “Yapay zekâ ne ve niçin geliştirdiği sorusundan ziyade nasıl geliştirdiğini sormak daha mühim. TÜBİTAK olarak yapay zekâ ekosistem çağrımız var. Hem özel sektörde hem de kamuda özel bir ihtiyaç var. Üretimini farklı bir modellerle oluşturmaya çalışıyoruz.” ifadelerini kullanarak yapay zekâyla birlikte üretimdeki kabiliyetlerimizin gelişmesi için “İnsana yapılacak yatırım ve temel bilimlere odaklı çözümlerle; bilginin takipçisi değil tasarımcısı ve geliştiricisi olabiliriz.” ifadelerini kullandı.
Günümüzde yapay zekanın kritik bir eşiğe ulaştığını dile getiren ALTAY; “İnsanın bu zamana kadar biriktirmiş olduğu bilginin üzerinde yükselmeye devam edecek. Yapay zekayı yanımıza almak ve onu kullanmakta kabiliyet göstermek zorundayız. TUSAŞ’ta ürünlerimize doğru bir şekilde ürünlerimizi entegre etmek birinci hedefimiz. İkincisi ise tasarımda ve üretimdeki iş yapış biçimimizde yapay zekadan faydalanabilmek. Teknoloji geliştirilmeli ancak esas başarı farklı teknolojileri tek bir çatı altında buluşturabilme kabiliyetiniz ve yeni bir alan oluşturabilmenizdir. Türkiye’ye bu şekilde fark yaratabilir.” dedi.
Yapay zekâ ile tüm insan birikimini bir havuzda toplama fırsatına sahip olduğumuzu ifade eden ÖZKUR ise; “Ana amacımız yapay zekada topladığımız bilgileri kodlayarak tüm alanlarda kullanabilmek. Bütün verileri doğru kullanarak, kontrol mekanizmasını oluşturmak. Bu amaç doğrultusunda yapay zekayı kullanırsak ondan fayda sağlayabiliriz. Türkiye her şeyi üretebilir. Ancak önemli olan katma değeri yüksek üretim gerçekleştirmek. Bu noktada gençlerimizin önünü açmamız ve onlara yön vermemiz gerekiyor. Sadece üretim kısmına değil, araştırma ve pazarlama alanlarına da ayrıca önem vermemiz lazım.” açıklamalarında bulundu.
BALTAŞ’TAN TÜRKİYE’NİN SANAYİ ÖNCÜLERİNE LİDERLİK TAVSİYELERİ
Dr. Acar Baltaş, Liderliğin Hakkını Vermek ve Yönetimde Zihniyet Değişikliği başlıklı MUST Pencere konuşmasında 21. yüzyılda nasıl bir yönetim anlayışına sahip olunması gerektiğinin altına çizdi. BALTAŞ; “İnsan hayatta her şeye uyum sağlayabilir. Ancak önemli olan ait hissetmektir. Bugün insan hala eski ayakkabılarla yeni yollarda yürümeyi tercih ediyor. Hayat boyu öğrenci kalmak zorundayız, eğer hayatta kalmak istiyorsak. Genelleyerek değil bireyselleştirerek yönetmek anlayışını benimsememiz gerekiyor. Liderlik, insanların içindeki iyiliği ortaya çıkartan bir zihniyettir. Siz üreticilerimiz, liderlerimiz lütfen gençlerimize bu topraklara olan borcumuzu hatırlatın. Onların içindeki iyiliği açığa çıkarmakta destek olun.” dedi.
BİR OTOMOBİLDEN DAHA FAZLASI: Togg
MUST 2023’ün son konuşmacısı Zirve’nin MUST Konuşmacısı Togg CEO’su Mehmet Gürcan KARAKAŞ tarafından gerçekleştirildi. KARAKAŞ, Yeni Lige Yolculuk adlı konuşmasında dünyanın her konuda akıllandığını, akıllı yaşam alanlarının ve akıllı cihazlarla kesintisiz olarak birbirine bağlanan bir dünyaya evrildiğini ve otomobil sektörünün bu konuda geride kaldığını açıkladı.
“Togg’u gördüklerinde “Bu bir otomobil.” diyorlar. Biz de diyoruz ki “Evet, doğru bunu bir otomobil olarak da kullanabilirsiniz. Ancak biz Tru.Store ile kullanıcıların tamamen kişiselleştirebilecekleri “bir otomobilden daha fazlasını” inşa ediyoruz. Kullanıcı deneyimini esas olarak tüm akıllı cihazlarla çalışabilen bir dijital deneyim platformu oluşturduk. Blockchain, siber güvenlik ve yapay zekâ vb. tüm türevlerini aynı araç içerisine entegre ettik. Bunların hiçbiri, hiçbir otomobil sektöründe mevcut değil. Biz Togg için tüm bunları yapabilecek startupları ekosistemimize dahil ediyoruz.”
Togg’un üretiminin %51 oranındaki yerlilik oranıyla da rakiplerinden ayrıştığını ifade eden KARAKAŞ, bunun önemini şu sözlerle açıkladı: “Ürettiğiniz ürünün fikri mülkiyeti sizde değilse sizin yerliliğiniz sınırlı, yurtdışında birileri merkezinde sizin yerinize belirler. Togg’un, fikri ve sanayi mülkiyet hakları tamamen Türkiye’ye ait. Bağımsız ve özgürce kararlarımızı merkezimizde kendimiz belirliyoruz. Togg bir akıllı otomobil olarak kendi alanlarında dünyanın ilk sıralarında yer alan yatırımcılarıyla, tüm malzemelerini kendi içerisinde üretebilen tek otomobil olma özelliği taşıyor. Ham maddeden, bataryaya kadar üretimimizin fikri mülkiyeti ve üretimini elimizde bulunuyoruz.”
Var olan teknolojileri birleştirerek farklı bir uygulamada hayata geçirdiğiniz zaman inovasyon oluşturabilirsin, diyen KARAKAŞ; “Sıra dışı bir iş yapıyorsanız, sıra dışı çalışanlara ihtiyaç duyarsınız. Alanlarında dünyanın en iyilerinden olan 3.500 çalışanımız var. Togg altında 5 şirketimiz var. Teknoloji geliştirme, üretim ve portföyümüzü geliştirmek esas amacımız.” diyerek Togg için hedeflerinin 2025’te Avrupa pazarına girmek ve 2035’e kadar karbon nötr Togglarla yola devam etmek olduğunu açıkladı.
MUST 2023 katılımcıları ve MÜSİAD Yönetim Kurulu üyelerinin aile fotoğrafı çekimiyle son buldu.